Kabak Koyu Gezi Rehberi – Özel Tekne Kiralama

Kabak Koyu gezi rehberi ve özel tekne kiralama ile ilgili son derece yararlı bilgiler içeren bu yazıyı büyük bir keyif alarak yazdım. Yararlı olması dileğiyle…

Merhaba , malum yaz mevsimi ve insan kırmızı görmüş boğa misali bir oraya bir buraya gitmek istiyor. Instagramda takip edilen gezi hesaplarındaki fotolara ağzımızın suyu aka aka bakmakla geçen 3 aylık bahar! döneminden sonra tek atımlık kurşunumuzla önceki yazımda bahsettiğim ve çok memnun kaldığım üzere Marmaris Söğüt idi.Orada geçen 4 günlük bir sakinlik aktivesinden sonra attığım fotolara ve övgülerime dayanamayan iş arkadaşım Uğur cuma akşamı Dalaman havalaminına iniş yaptı 🙂

Söğüt’ten yola çıkıp kısa bir marmaris gezisi ve İçmeler mevkiinde bir deniz sefası yaptıktan sonra akşam üstü dalaman havalanından arkadaşı alıp kabak koyuna doğru yola çıktık. Bir yer ayarlamıştık kalacak için bungalov tipi ama nasıl ne şekilde nedir ne değildir hiç bir bilgimiz de yoktu 🙂 kalacak mıydık kalacaktık .

Değinmeden geçemeyeceğim ,akşam karnımız deli gibi acıktığı için ve foursquare de arama yaparken  Fethiye ‘ de bizim mutfak alo24 diye bir yer gözümüze çarptı. Tıka basa yemek ama son zamanlarda yediğim lezzetli yemekleri yedim . Çorbanın yanında gelen tırnaklı pideyi de erimiş kaşarla örtmüşler , bu bile güzel bir aytıntıydı. Genelde tatil yerlerinde yemek kısmı çok başarılı olmuyor ama buradan kendilerini tekrardan tebrik ediyorum .

Karnımızı doyurduktan sonra kabak koyuna doğru 45-50 dk lık yolu tamamlamak üzere tekrar yola çıktık.  Yol bir süre güzel gittikten sonra gidiş geliş yola dönüyor ve fazla hızlı gidemiyorsunuz sürekli virajlı yollardan geçerek ilerliyorsunuz. Biz akşam karanlığında geçtiğimiz için oralardan manzara kısmını kaçırdık sadece tahmin edebiliyorduk ama dönüşte görebilecektik . Velhasıl kelam akşam 22 de kabak koyuna varmış olduk ,aslında tam varamıyorsunuz arabanızı yolda yol kenarına park edip dolmuşlarla aşağı inmeniz gerekiyor çünkü oraya özel arabanızla giremiyorsunuz. Burada size ufak ama önemli bir noktadan bahsedeceğim. Eğer kabak koyunda bir yere tatile gidiyorsanız bu kadar geç vakitte gitmeyin . Neden mi ? Şimdi anlatıyorum..

Arabamızı parkettik , dakika bir , orada reastaurant sahibi hemen yanınıza gelip günlük 10 lira para istedi. Bu arada bize orayı kalacağımız otel yönlendirdi siz başka bir yerde bulabilrseniz boş bir yere bırakabilirsiniz ama biz daha güvenli olması açısından oraya bıraktık. 3 gün için 30 lira paramızı ödedik. İşin asıl diğer kısmı şimdi geliyor.Hotelle konuşmamızdan ve geldiğimizi haber verdikten sonra yaklaşık 10 dk içinde bir dolmuş geldi. Dayımız biraz ileri gidip başka yolcu baktıktan sonra bize dönüp hotele ulaştırmak için bizden 60 tl!! talep etti. Biz tabi haliyle afalladık. Neticede 5-10 dk lık bir dolmuş yolculuğu için 60 tl gibi bir rakam biz uçuk geldi. Dayı bize dolmuşun aşağıya 60 tl  ye indiğini söyledi. 1 kişi de olsa 10 kişi de olsa bu rakam 60 tl . Yani eğer 10 kişi olursanız bu kişi başı 6 tl ye denk geliyor. Bizden başka yolcu olmadığı için dayı bizden 60 tl nin hepsini istedi. Dolaysıyla kısa bir gerginlik oldu ta ki biz geri dönmeyi ve başka bir yere gitmeyi bile düşündük . O arada kalacağımız otelle tekrar irtibata geçip durumu bildirdik. Otel bize gelmemizi ve dolmuş parasını karşılayacağını söyleyince o şekilde olay tatlıya bağlandı. Yani otopark 30 tl dolmuş 60 tl , daha otele atmadan toplam 100 tl ye yakın bir para vermek hoş olmayacaktı.  Dolmuşun indiği yol gerçekten yol değil daracık ve neredeyse yarım metre cukurlarla dolu , içiniz dışınıza cıkabilir.  O yüzden akşam geç saatlerde gelmenizi tavsiye etmiyorum . Seavalley oranın en iyi konaklama tesisiymiş zaten genelde camping tarzı  konaklamalar var orada. Bize bu konuda yardımcı olup müşteri memnuniyetini sağladıkları için teşekkür ediyorum ancak yine de gelmeden bize dolmuş ücretini gelmemiz gereken saatleri söyleyebilirlerdi ama yine de mağdur etmediler .Bu tür küçük aksaklıklar her tatilde olabilir çok takılmamak ve enerjinizi düşürmemeniz gerek bu tür durumlarda ama ne kadar başarılı olunabilir söylemesi kolay. Dolmuşu kullanan dayımız ın iletişimi sıfır. Oraya gelen insan sayesinde para kazandıklaarının farkında değiller gibi görünüyor. Bir de mecbursunuz o dolmuşa binmeye onu mu kullanıyorlar yoksa neden bu kadar iletişimsizlik bilemiyorum. Sırf bu yüzden kabak koyuna gitmeyen etrafımda tanıdıklarım olduğunu bu vesileyle öğrendim. E şimdi o gitmezse sen ben gitmezsek sonra hangi insanı aşağıya taşıyacaksınız siz ? Güzel ülkemizde alternatifsiz bir yer değilsin, binlerce koy var güzel plajlar var . Ancak tabii olay yine dönüp dolaşıp zihniyete gelmekte. Biz istediğimiz kadar konuşalıım yazalım çizelim o ziniyetin değişmesi çok zor. Tatile giden insanı yolunacak kaz gibi görmekten bahsediyorum. Bir sonraki yazımda yine bu sefer Bartın/İnkumu plajındaki yazımda değineceğim bu tür bir olaya. Yapmayın arkadaşlar, bindiğiniz dalı kesmeyin . İnsanları yolunacak kaz görmekten vazgeçin.  Bu insanların büyük çoğunluğu dişinden tırnağından arttırdığı bir iki kuruşlar hatta taksitle zar zor tatilelrini yapmaktalar. Ülke içinde tatil bir lüks değil ihtiyaçtır. He gidersn yurtdışına atıyorum ibiza’ya Cannes’a orada bu hesaba girmezsin ama ülke içinde bu tür şeyler yanlış geliyor. Aslında bu tamamen farklı bir yazı konusu. Daha doğrusu zihniyet ile ilgili bir yazı yazmak istiyorum uzun uzun.

İşin yolculuk kısmı bu şekildeydi . Gelelim kaldığımız yerin ve doğallığın denizin değerlendirmesine.Kaldığımız yer gayet nezih bir mekandı kendinizi rahat hissediyorsunuz, geniş bir alan içinde bungalow tarzı ev/odalar bulunmakta. Sadece 1 tane de ağaç tepesinde bir bungalow vardı ama orayı rezerve etmek için bayağı önceden davranmak gerekiyormuş.Sevalley Bungalows denize sıfır bir tesis biz bunu oraya gidinc öğrendik 🙂 Biz sadece kalacak bir yer arıyorduk o bizim için bonusu oldu iyi de oldu . Bungalowlar çok şirin , önünde oturabileceğiniz ufak bir balkonu da var . Etraf tamamen doğal yerler çimen ve tesis içinden 50 metre yürüyerek kabak koyu plajına erişebiliyorsunuz.Odalarda minibar yok ufak buzdolapları var ,tesise ait girişte geniş kapsamlı bir market var oradan içeceklerinizi temin edebiliyorsunuz. Ayrıca yine denizle ilgili ürünler , sinek kovuculara kadar , güneş kremlerine kadar bir çok çeşit ürün bulabiliyorsunuz. Sinek demişken sivri konusunda çok bir rahatsızlık duymadığımız bir yer olduğunu da belirtmek isterim. Sabah kahvaltısı da gayet doyurucu ve çeşitliydi. Sıcak yiyecekler de vardı gayet tatminkar bir şekilde. Biz kişi başı 200 tl ye konakladık onun da bilgisini burada vermiş olayım seneye artık bu kur artışlarından sonra ne kadar olur bilemiyorum.

Yeme içme konusundan devam edersek, bölge aynı zamanda bir camping alanı olduğu için yiyecek konusunda bazı alternatifleriniz var. Akşam yemeğini de illa tesiste yemem zorunluluğunuz yok biz yemedik mesela. Nerede yedik hemen söylüyorum. Plajın hemen üst tarafında 3 tane minibüs tarzı köfte ekmekçi bulunmakta. Burada köfte gözleme ciğer gibi aperatif fast food tarzında yemekler yiyebiliyorsunuz tabii fiyatlar normalden yüksek ama yine d tercih edilebilri düzeyde. Biz tesiste yemedik akşam üstü burada karnımızı doyurup akşam ve gece için de bira,çerez,cips üçgeni tok tutmaya devam ediyor insanı 🙂

O zaman bu kanaldan devam edelim, akşamları ne yapabilirsiniz ? Akşam yemeğinden sonra marketten aldığınız içeceklerinizle beraber kumsala inip ister havlunuzu serin oturun ister kumun üzerine orada keyif yapabilirsiniz. Eğer varsa ayışığı denizin üzerinde çok güzel bir manzara oluşturuyor ve bu manzara eşliğinde içeceğinizi yudumlayıp hayatınızı sorgulamaya başlayabilirsiniz 🙂  Kumsalda yine başka insanlar da bulunmakta ama herkes o kadar saygılıydı kı ilk indiğinizde o kadar çok insanın bu kadar sessiz orada vakit geçirebildiğine şaşırıyorsunuz.Arada kısık sesle taşınabilir hoparlörleri olanlar müzik dinlemekte , kimisi birasını içip sohbet etmekte kimisi yıldızları seyrediyor kimisi yanındaki ile sohbet ama kimse kimseyi rahatsız edecek bir duruma girmiyor. En yakın merkezi yer belcedeniz mevkiisi oraya da araçla 20-30 dk da ulaşabilirsiniz ama gece o yollarda araba sürmeyi pek tavsiye etmiyorum hele ki alkol filan da olacaksa biraz tehlikeli olabilir. O yüzden etrafta yapacak başka bir şey yok kumsalın ,sessizliğin içinde dalga sesini dinlemenin ve sosyalleşmenin tadını çıkarın sadece.

İkinci gün gündüz gözüyle plaja indiğimizde tekne turlarının olduğunu gördük. Kısa bir yüzme seansından sonra tekneci abinin yanına gittik fiyat sorduk. 250 tl olduğunu söyledi 5-6 kişilik küçük teknelerden bahsetmekteyim. Burada da aynı dolmuş mantığı kaç kişi binerse bu rakam kişi başına bölünüyor ve sizi 4-5 koy gezdiriyor .Biz bize özel olsun istedik ( çok da iyi etmişiz) bastırdık parayı aldık tekneyi 🙂  Bu arada tekne ücretini az bir komisyon karşılığında köfteciden kartla ödeme şansınız da var illa nakit değil yani. Saat 13.00 için rezervasyonumuzu yaptırdık ve tam ssaatinde teknemiz geldi. Ufak bir tekne olduğu için oldukça süratliydi ve inanılmaz eğlenceli o hızda denizde gitmek. Dalgların üstünden resmen uça uça gidiyorsunuz. Bizim için muhteşem bir deneyim oldu. İlk olarak korsan koyuna götürdü bizi kaptan , kıyının hemen üstünde korsanlardan kalma yapılar hala durmakta , bakir bir koy herhangi bi tesis filan yok bu gittiğiniz koylarda. Olabildiğince özgür hissediyorsunuz değişik bir duygu.Her koyda 20-30 dk denize girip çıkabiliyorsunuz , tekneden atlamalar , varsa su altı kameranızla güzel çekimler yapabilirsiniz bizim gibi. Sonraki koy soğuk su koyu. Buraya öyle denmesinin sebebi , koyun bir kısmında denizin altından soğuk su çıkması. Evet resmen buz gibi bir su denizin altından çıkıyor ve belirli bir bölge gerçekten çok soğuk oluyor ve burada yüzmek de ayrı bir keyif oluyor. Daha sonra cennet koyuna gittik, gerçekten de hani tasvir edin deseler pek farklı olmazdı. Denizin rengi mavi değil turkuaz bir suda yüzüyorsunuz hayran kalmamak elde değil. Ve oradan son koya doğru giderken o kadar mutlu hissediyordum ki aklıma şöyle bir slogan geldi. ” Kendi 5 yıldızlı tatilini kendin yarat”… Çok para harcamadan da mükemmel bir tatil yapılabileceğini en azından kendime kanıtlamak çok iyi hissettiriyor. Son olarak mağara koyu, kabak koyuna çok yakın bir yerde . Buranın özelliği de denizin yanında bir mağara olması ve bu mağaraya su altından erişebiliyor olmanız yani denizin dibine dalıp 3-5 metre bu alt geçitten mağaraya girebilirsiniz ben nefesime güvenemediğim için o dalışı yapmadım ama Uğur arkadaşım  bunu yaptı , geçiş esnasında biraz taşta omuzunu kesmesi de keyfini kaçırmadı 🙂  Mağara içinde de ayrıca yine suya atlayacak kadar derinliğe sahip bir su ve yüzme imkanınız var.  Sonra kaptana rica ettim biraz da tekne kullandık harikaydı harika :)Buraya gelirseniz bu tekne işini mutlaka yapın kendinizi çok iyi hissedeceksiniz .O hızla denizde seyretmek, bakir koylarda tekneden denize atlayıp tertemiz yüzmek anlatılması çok zor bir güzellik.

Pazar günü artık dönüş zamanıydı bu tatil de bitmişti ama Marmaris Söğüt ve burası Kabak Koyu çok iyi gelmişti . Bla bla cardan yolculuk ilanımızı da verip yolculularımızı Fethiye’den alıp İstanbul yolculuğumuza ardımızda güzel anılarla başladık . Sonuç olarak gezmek görmek yeni yerler keşfetmek insanı çok güzel hissettiriyor. Hala 5 yıldızlı otellere gidenleri anlayamıyorum. Yapmayın 🙂

Kabak koyu ile yazdıklarımla ilgili Uğur Şahin’in hazırladığı videomuzu altta izleyebilirsiniz 🙂

Bir sonraki İnkumu yazımda görüşmek üzere…