Ahmet , Müjgan , X, Y
Güzellik, bakmayı bilen gözdedir sevgilim. Artık kendime layık olanı seçebiliyorum sayende. Bir insanın gözlerine bakıp, kalbini görebiliyorum her seferinde. Eskisi gibi değilim. Neden mi senden çok daha öndeyim? Herkesin dünyası kendi gördüğü kadardır sevgilim. Sen önüne bakarken, ben uzakları ezberledim. Sen olup bitenlerle ilgilenirken, ben olmayanın izindeydim.
Çivi çiviyi sökermiş, yalnızlığı kanatan hüzünlü şarkılar, yalnızlığa iyi gelirmiş. İşte ben bu şekilde hayata karşı direndim. Keşke bana akıl vereceğine, aklımı alacak kadar beni sevseydin. Ben, bir çocukluk edip büyüdüm işte! Sen büyümüşsün ama doğmamışsın bile. Ben, senin doğrundum sevgili. Ötekiler gelip geçerdi. Sen doğru olanı değil, geçerli olanı seçtin. Terk etmek kazanan olmaya yeter zannettin.
Şimdi günlerin içinde kayboluyor müjgan oysa ahmeti ne çok sevmişti,Ahmet den bir parça içinde sadece susarak bekliyordu. az biraz anlamasını bekliyordu. sadece hepsi buydu.
ahmet terk etmişti müjganı ama aralarında kopmayan bir bağ vardı. her gidiş bin dönüş gibiydi. ancak müjganın hayatında ahmet in dönmüş olması müjganın onu gördüğü anlamına gelmiyordu,görmeden hissederek seviyordu ki artık ahmet eskisi gibi de değildi müjgana karşı. ellerini arıyordu en çok müjgan, ama ahmetin elleri başka ellerde bütün olmuştu, ağrımasın diye başını koymaya kıyamadığı ahmet in omuzları başkasına kol kanat olmuştu. biliyordu bütün bunları müjgan yinede vazgeçmedi sevdiği adamdan, o üzülmesin ahmet in huzuru kaçmasın diye vazgeçecekti ölürcesine sevdiği adamın parçasından.
müjgan mutsuz ağlıyordu çaresizdi,yine kaybetmek düşmüştü payına ama tüm bu yaşadıklarına rağmen gülümsüyordu ahmet e. iyimisin sorusuna verdiği cevap hep aynıydı çok iyiyim.
aslında müjgan eskisinden daha da beterdi küsmüştü herşeye, o kurmayı çok sevdiği hayallerine bile. hatta dün akşam tuğçe ile güzel bir mekanda buluşmuştu müjgan tutamıyordu içindekileri anlatmak istesede anlatamıyordu diline gelenleri tuğçe müjgana silkelen kendine gel çok güzel bir kadındın sen ,toparla derken bile müjgan nefesine içine çekmiş gözyaşlarını tutuyordu.
dayanamadı müjgan kalktı tuğçeyi de yanına alıp anılarını tazelemeye eski apartmanına gidecekti. sokaga döndü ve nefesiyle karıştırdığı gözyaşları yanağından süzüldü boynuna doğru aktı.
sırf ahmet mutlu olsun diye uzaktan bakıyordu onun mutluluğuna o mutlu diye kendine mutluluk payları çıkarıyordu.
ama müjgan da biliyordu hiç birşey eskisi gibi değildi. ve olmıcaktı.
müjgan gidecek ve yine ahmet mutlu olsun diye ona hiç bir yük bırakmayacaktı. hoşçakal bile söylenmeden gidecekti müjgan duygularına esir olmasaydı eğer.
Didem AYHAN